Sevgili modelci adayları,

 

Bundan 59 sene evvel (1961 senesi) Radyo Kontrollü Model uçak uçurmak hayal ötesi gibi bir şeydi ve ben 12 yaşındaydım. O zamanlar Ankara'da Amerikalı arkadaşlarım ile tel kontrollü modeller uçuruyorduk. Aramızda radyo kontrollü uçak uçuran yoktu ve radyo kontrol kullanmak müsaadeye bağlı idi. Fakat modelleri Amerikalı arkadaşlarım ile beraber onların Balgat'a yakın PX'in bulunduğu yerde uçurduğumuz için bizim bir sorunumuz yoktu. Arkadaşımın babası bize sürpriz yaparak Amerika'dan bir uzaktan kumanda getirdi, WOOOW !!!! Sanki bu cihaz bizi uzaya götürecek hissini yaşadık. Cihaz iki kanallı, kumanda verildiğinde servo gırgırgır bir tarafa gidiyor ve orada kalıyor, kumandayı bıraktığınızda servoyu geri kumanda vermesi için hornun ters ucuna bağladığınız paket lastiği geri çekiyor. Bu arada söylemeye unuttum, kumanda lambalı, açtıktan sonra en az bir-iki dakika beklemeniz icap ediyor ki lambalar ısınsın ve cihaz çalışmaya başlasın. İşte ben o zamanlardan beri model uçak uçuruyorum. Fakat tam olarak modelleri tek başıma yardım ve ders almadan uçurmayı 2 senede tam 7 adet uçak kırdıktan sonra başarabildim.

 

Şu ana kadar 1985 senesinden beri 300 kişinin üzerinde model uçak ve 50 kişinin üzerinde helikopter talebesini 2 -3 hafta gibi (hatta daha çabuk) bir zamanda tek başına uçurabilecek hale getirdim. Bu da benim için çok büyük bir haz kaynağı.

 

Bu iş havacılığı ve modelciliği seven insanların zevk alarak yaptığı bir uğraşıdır. Deneyin siz de beğeneceksiniz.

 

Derse geldiğinizde sadece şapkanızı ve güneş gözlüğünüzü unutmayın. Geriye kalan herşey benden. Ayrıca model kırım riski, yakılan yakıt, iniş kalkış çalışmalarında kırılan pervaneler hepsi ücretin içinde; ekstra herhangi bir ödeme yapmanız gerekmiyor.

 

Görüşmek dileğiyle,

 

Mesut Sübakan